bugün türk kadınları diye bir kavramdan sıkça övgüyle bahsederiz. gerek okul yıllarında anlatılagelmiş "kahraman türk kadınları" tandanslı hikayeler, gerekse hayatın türlü yerinde karşılaştığımız cefakar kadınlar sayesinde "türk kadınları" güruhunu gözümüzde yüceltiriz.
ben de bu fikre katılıyorum. bütün kadınlar çiçektir, türk kadınları daha bir çiçektir.
neden?
çünkü türk kadını son zamanlarda olagelmiş ve maalesef kocasını batırmak misyonuyla yanıp tutuşan, mangolardan zaralardan çıkmayan ufak bir kesimi hariç bırakırsak aile ekonomisini kendi ihtiyaçlarının önünde gören, aman da paralarımız harcanmasın şeker de yiyebilsinler diyerek maksimum tasarruf yoluna giden ve bu birikimleri altın günü, off shore hesabı gibi geniş bir portföyde değerlendirmeye çalışan insanlardır.
bununla birlikte, tabi ki bu kutsal amacı bertaraf etmek isteyen, laftan sözden dinlemeyen çocukluğuna verilebilecek bireyler de aile ortamında bulunabilir. diyelim ki ben örf ve ananelerine bağlı bir türk kadınıyım ve çocuğumla yaşadığım muhitin çarşısında gezmekte ve gereken miktarda alışveriş yapmak istemekteyim. (bkz: şevki teyze)
birden çocuğum duruyor, boyu normal insanlara göre alçak olduğundan kelli 45 derece açıyla elimi tutmayan taraftaki parmağını kör olasıca bir dükkanın vitrinine uzatıyor:
- anneeeaaa yeaa alsana bundan canım çekti
standart bir türk kadınına doğuştan yüklenmiş olan firmware'de bu durumla ilgili talimatlar mevcuttur:
#include <acildurum.h>
void main () {
if (velet_bir_sey_istedi()) bahane_uydur();
}
işte bahane_uydur() fonksiyonunun içeriğinde ilk olarak tek bir prosedür bulunur:
printf("ben sana evde yaparım aynısını");
çok zekice tasarlanmış bir algoritma olsa da bazı kadınlarımızda ufak bir bug da bulunmaktadır. bu bug yüzünden anneler, evde yapılması olanaksız, olanaklı olsa da ancak evde yakalanması zor bir ortamda imali mümkün isteklere bu cevabı vermektedirler.
ben de bu fikre katılıyorum. bütün kadınlar çiçektir, türk kadınları daha bir çiçektir.
neden?
çünkü türk kadını son zamanlarda olagelmiş ve maalesef kocasını batırmak misyonuyla yanıp tutuşan, mangolardan zaralardan çıkmayan ufak bir kesimi hariç bırakırsak aile ekonomisini kendi ihtiyaçlarının önünde gören, aman da paralarımız harcanmasın şeker de yiyebilsinler diyerek maksimum tasarruf yoluna giden ve bu birikimleri altın günü, off shore hesabı gibi geniş bir portföyde değerlendirmeye çalışan insanlardır.
bununla birlikte, tabi ki bu kutsal amacı bertaraf etmek isteyen, laftan sözden dinlemeyen çocukluğuna verilebilecek bireyler de aile ortamında bulunabilir. diyelim ki ben örf ve ananelerine bağlı bir türk kadınıyım ve çocuğumla yaşadığım muhitin çarşısında gezmekte ve gereken miktarda alışveriş yapmak istemekteyim. (bkz: şevki teyze)
birden çocuğum duruyor, boyu normal insanlara göre alçak olduğundan kelli 45 derece açıyla elimi tutmayan taraftaki parmağını kör olasıca bir dükkanın vitrinine uzatıyor:
- anneeeaaa yeaa alsana bundan canım çekti
standart bir türk kadınına doğuştan yüklenmiş olan firmware'de bu durumla ilgili talimatlar mevcuttur:
#include <acildurum.h>
void main () {
if (velet_bir_sey_istedi()) bahane_uydur();
}
işte bahane_uydur() fonksiyonunun içeriğinde ilk olarak tek bir prosedür bulunur:
printf("ben sana evde yaparım aynısını");
çok zekice tasarlanmış bir algoritma olsa da bazı kadınlarımızda ufak bir bug da bulunmaktadır. bu bug yüzünden anneler, evde yapılması olanaksız, olanaklı olsa da ancak evde yakalanması zor bir ortamda imali mümkün isteklere bu cevabı vermektedirler.