alarmı sabah 6 ya kurup
* 1 sularında final konularını tamamlamayadan kendinizi bırakmaya çalıştığınız uyku değildir asla. uyumaya çalışsanız da nafile, hadi uyudunuz diyelim, gecenin yarısında uyanır tuvalete giderseniz, üriner sisteminize söversiniz. küfürle bölünmüş uyku artık iyice tatlılığı yitirmişse de, işeme süresince eğer antibiyotiklerin etki mekanizmalarına pek bakmamış olmanıza rağmen çatır çatır sayarsanız aptal bir mutluluk hissetmeye başlarsınız ki çok da hissetmeyin, bu kez de yatağınız soğumuştur. girer büzülür, bi' kısmını kısmen ısıtırsınız, uyuyamayıp diğer tarafa döneyim dediğinizde buza düşmüş gibi bir his duyarsınız ki ben böyle uykunun tatlığından bahsedene yine söverim, acımam.
en tatlısı sevgiliyle, kardeşle, kedinizle, köpeğinizle - ben küçükken bizim boxer ırkı köpekle tek kişilik koltuğa kıvrılıp uyumuştum, çok güzeldi lan hakkaten, unutamamışım halen. - sevdiğiniz bi' arkadaşınızla olandır.
yani ne bileyim, yalnız olunmayanıdır en tatlısı. tamam, biliyormuşum, bildim.